Tanri, kendisine meydan okuyarak, göge erisecek bir kule yapmaya kalkisan insanlari cezalandirir Babil Kulesini yikar ve kulenin yapimina dek ortak bir dili konusan insanlari farkli diller konusmaya mahkum eder... Romanin dilsel ve siyasal birliginin cökmeye yüz tuttugu, Latincenin yerini Avrupada bugün de konusulan dillerin almaya basladigi yüzyillarda Avrupa kültürü Babil Kulesi olgusunun yeniden düsünür ve kendisine su soruyu sorar Dillerin cogalmasi ve farklilasmasina, Ademin Dilini yeniden bularak ya da onu Kusursuz Dil olarak yeniden kurarak cözüm getirilemez mi
Umberto Eco, her zaman oldugu gibi, yepyeni kesifler yapmamizi, dil, kültür, tarih, uluslararasi iliskiler, iletisim gibi bircok konuya yeni bir gözle bakmamizi saglayarak, bize bu arayisin öyküsünü anlatiyor.
Bati kültürünün temellerini atan bircok önemli düsünür icin Kusursuz Dil düsü büyük bir cekim alani olusturmustur. Eco, Avrupa Kültüründe Kusursuz Dil Arayisi adli kitabinda bu düsün izlerini sürüyor. Kitabin en anlamli jestlerinden biri ise, son sözü Dogulu bir yazara, Ibn Hazma vermesidir. Econun bu heyecanli kültür yolculuguna katilmak ve sonunda Ibn Hazmin kusursuz demokratik yaklasimini görmek isteyen herkese...